"İnsanın değeri aradığı şeyin değeri kadardır."
MEVLANA

30 Nisan 2010 Cuma

Stephen KING



Bu adamla tanışmam uzun yıllar önce oldu. Çılgınca okuduğum zamanlar.. Yerli yazarlar beni tatmin etmiyordu. Ukalalık babında söylemiyorum. Batı'yı merak ettim hep. Vahit Paşa il Kütüphanesinde, ilk zamanlarda Fransız Edebiyatı'ndan Jules VERNE okudum. Eğlenceli, akıcı ve macera doluydu. Arkasından Kütüphanenin İngiliz ve Amerikan Edebiyatı Bölümlerinden okumaya başladım. Eski kitaplardı, çoğu kartonla kaplanmıştı.(Sevilmez karton kaplamalı kitaplar okuyucunun gözünde. Soğuk gelir)

İlk hangi kitabını okuduğumu hatırlamıyorum ama farklı olduğunu hemen anladım. Açıkcası şaşırmıştım. Bu adamın kurguları bal gibi yakın zamandı. Yanıbaşımdaydı. Hatta bir ecnebinin güncel yazması beni iki kere şaşırttı. Ne bileyim..

Sonra peşini hiç bırakmadım. KİNG okudukça mutlu oldum hep. Benim hayal gücümü tatmin ediyordu. Açıkcası besliyordu. Mutlu finish'ler azdır kitaplarında, hatta finish'ler azdır diyebilirim. SONunda senin hayal alemine paslar sadece.

Okuyucusuna bir o kadar saygılıdır. Bu yönünü farkedince daha çok sevdim. Bana değer veriyordu. Kitabını zaman ayırıp okuduğum için. Para kazanmakta önemli hayatta ama okuyucusunun memnun olmasına daha çok önem veriyordu. Anlatır ya küçükken annesinin arkadaşlarıyla beraber olduğu zamanda oğlunu işaret ederek: "Benim oğlum Golden Gate köprüsünü satın alabilecek kadar yeteneklidir" gibi bişiler söylemiş. "Yalan da değil hani" der. :)

Kitaplarının yazılış macerasını anlattığı bölümleri hep en son okurum. Acele edip bakmam o bölüme. Bitirine kadar beklerim. Kitabı bitirmenin verdiği o olgunlukla, sabırla ve mutlulukla okurum o bölümü.

Kısacası dostlar, bu adamı okuyun. Kitaplarını anlatmayacağım burada. Eğer zamanınız varsa ve anlattıklarımı kısa zamanda test etmek istiyorsanız hikayelerini okuyun önce. Sonra arkası gelecektir. Gökkuşağınızda bir renk olabileceğini farkedeceksiniz..

"Ölmeden Önce Yapılması Gereken 100 Şey" gibi bir liste vardır hani. Benim için Stephen KİNG okumak bu listede yer alır.

27 Nisan 2010 Salı

Arbeit Macht Frei*



Nazi toplama kamplarının birçoğunun girişindeki slogan. Eğer fark ettiyseniz Auschwitz-Birkenau** toplama kampının girişindeki sloganın B harfi ters yazılmış. Söylentiye göre yazıyı hazırlamakla görevlendirilen mahkum Jan Liwacz, burada bir şeylerin ters gittiğini fark ettirmeden dünyaya anlatmak için B harfini ters çevirmiş.

[* "çalışmak özgürlük getirir", "çalışmak özgür kılar", "çalışmak insanı özgürleştirir" anlamlarına gelen bir Almanca deyiş.]

[**Auschwitz-Birkenau'ya tüm Avrupa'dan 1,3 milyon insan yerleştirilmiştir. Bunların, 1 milyonu Yahudi olmak üzere 1,1 milyonunun öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Yaklaşık 900.000 kişi kampa geldikleri anda doğrudan gaz odalarına gönderilmiş ya da vurularak öldürülmüştür. Kalan 200.000 kişi, hastalık, eksik beslenme, kötü muamele, tıbbi deneyler nedeniyle ve daha sonra gönderildikleri gaz odalarında ölmüştür.]